16 Mayıs 2014 Cuma

Nba Playoffs 2014 Batı Konferansı Finali - Tecrübenin Gücü Adına!

     Özellikle batı için oldukça heyecanlı geçen playoff serilerinde doğuda olduğu gibi finale kalan isimlerde sezon öncesi final için en büyük 2 aday olarak gösterilen Oklahoma City Thunder ile San Antonio Spurs oldu. 
    
     OKC zorlu yollardan geçerek finale kadar yükseldi. İlk turda eşleştikleri Memphis Grizzlies ile 7 maçlık
zorlu bir serinin ardından 2. tura yükselebildi. 2. turda ise Clippers ile eşleşen OKC bambaşka hikayeleri
barından bir seriyi geride bıraktı. Clippers serisinde ise ilk maça Chris Paul damgasını vurdu. Sakatlığına rağmen tek başına ilk maçı alan Paul seriye bir anda heyecan ve aynı zamanda gerginlik getirdi. Geçen seneden beri süren Ibaka -  Griffin tatlı sert gerginliği bu seride de sıkça gördük. Chris Paul ve Kevin Durant'in söz atışmaları ise bu gerginliği tavana çıkardı. 2. maçta MVP ödülünü alan Kevin Durant ,  ödülü aldıktan sonra bambaşka oynayamaya başladı. Chris Paul'un Durant' e yaptığı topa baskı karşısında zaman zaman zorlanan Durant yinede harika performanslar ortaya çıkarmayı başardı. Ama her şeyden öte seriyi belirleyen Russel Westbrook'un performansı oldu. Westbrook 4. maçın sonunda maçı kaybettiren isim olurken , 5. maçta ise takıma maçı kazandıran isim oldu. Özellikle 5. maçın sonunda hakemlerin yanlış kararları Clippers'ın yaptığı yanlışlıkla karşılaşmayı mucizevi bir şekilde kazanan OKC 6. maçta işi bitirmeyi başardı. Böyle gerginlikle ve yorgunlukla dolu bir seri sonunda OKC finale yükselmeyi başardı. Peki finale Spurs'ü geçmesi için OKC'nin neler yapması lazım?

          Öncelikle Scott Brooks'un kafa yapısının değişmesi lazım. Değişik savunma tiplerine karşı takımı hala hücum etmekte zorlanıyor. Rotasyon konusunda da büyük sıkıntıları var OKC'nin. Derek Fisher ve Caron Butler hala çok çok uzun süreler alıyor. Harika bir hücum takımına karşı oynayacaklarını hesaba katarsak , bu rotasyon ile savunma konusunda oldukça büyük zaaflar yaşayacaklardır. Hücum konusunda ise hala Durant ve Westbrook'u  tam olarak verimli kullandığını düşünmüyorum. Clippers serisinde Durant'i Paul savunurken, Durant  bir kez olsun potaya yakın sırtı dönük olarak top kullanmadı  ve o maçın kaybedilmesinde oldukça büyük bir nedendi bu. Maç içinde bu gibi ufak ayrıntılar OKC için büyük sorunlar haline dönüşüyor. Çünkü OKC hücumda verimli olduğu sürece ritmini yakalayabilen bir takım ve Spurs karşısında böyle sorunlar onlar için intihar olabilir. Eğer OKC bu seriyi geçmek istiyorsa daha fazla takım olarak oynayıp aynı zamanda daha fazla akıllı oynamak zorunda.

         Spurs ise Playoff'ların en formda takımı olarak finale geliyor. Geçen seneye göre kadroda çok büyük değişiklikler olmasa bile bireysel olarak takımdaki herkes çok büyük yol katetmiş durumda. Özellikle Diaw ve Splitter  geçen seneye göre bambaşka oynuyorlar. Geçen seneye göre belkide en büyük değişiklik Patty Mills. Onun skorer yanı Spurs'ün hücum olarak oyundan düştüğü anlarda oyuna tutunmasını sağlıyor. Hücum sistemleri zaten yıllardır belkide modern basketbol için en iyi seviyede. Normal sezonu şut yüzdesi olarak 2. sırada , asist olarak ise 1. sırada bitirmiş bir takım Spurs. Yeni rol oyuncularının da formda ve etkili oyunu ile şuanda takım olarak en üst seviyedeler. Belki OKC çok koşan , dinamik bir takım olarak Spurs'ün görece yaşlı kadrosuna ters görüyor gibi gözükse de  birebir savunma açısından Durant ve Westbrook'un savunmasını oldukça iyi yapabilecek bir takım. Spurs için en büyük soru işareti ise son Portland karşılaşmasında sadece 10 dk sahada kalabilen Parker'ın sakatlığı. Sol hamstring den sakatlanan Parker'ın durumu hala belirsizliğini koruyor. Aynı sakatlığı yaşayan Chris Paul'u bu sakatlığın ne kadar etkilediğini biliyoruz. Parker'ın seriye yetişmesi durumda ne seviyede olacağı Spurs için çok önemli. Spurs sezonun önemli sayılabilecek bir kısmında da Parker olmadan oynamış olup iyi geçirmiş olsa da Playoff'larda aynı durumun olabilmesi çok zor gibi gözüküyor. Ama ne olursa olsun geçen seneye göre bu kadar büyük yol katetmiş Spurs'ün neredeyse her maç bambaşka performanslar sergileyen OKC karşısında seriyi geçebileceğine inanıyorum. Net olarak söyleyebileceğim tek şey ise saat 5 te kalkıp ya da o saate kadar ayakta durup izlemenize değecek bir seri bizi bekliyor. Oyun açısından iki bambaşka ve harika takımın aynı zamanda tecrübe ve gençlik ateşinin karşı karşıya geleceği bu seri izlerken hepimize büyük keyif verecektir. 

Dipnot : Şu yaşadığımız günler belki basketbol konuşmak - yazmak için doğru günler değil ama biraz olsun gündemden kendimi soyutlayabildiğim ender 1-2 saat geçirmeme sebep oldu.Unutmayın ki adalet elbet yerini bulacaktır. Yaşananların hesabı bir gün elbet sorulacaktır.

                             

Nba Playoffs 2014 Doğu Konferansı Finali - Déjà vu? Kesinlikle Değil!



      Genel olarak harika bir playoff geçiriyor olsak da, işler doğu tarafı için pek öyle gitmiyor. Doğu finalinin adı geçen sene olduğu gibi yine Miami Heat  ve Indiana Pacers oldu. Finalin adı aynı olsa da geri kalan her şey geçen seneye göre farklı.

     Heat ile başlayacak olacaksak geçen seneye göre gördüğümüz kadarı ile biraz daha düşük viteste
oynuyor gibiler. Karşılaştıkları rakiplere göre ritim ayarlıyor gibiler. Bunun en büyüz dezavantajını Brooklyn Nets 3.maçında gördüler herhalde. Nets bulduğu dış şut isabetleri ile yakaladıkları  ivme ile Heat'i bir anda oyundan düşürdüler. Her ne kadar seriyi 4-1 ile geçmiş olsalar bile hala şampiyon seviyesinde gibi oynamamış olması Pacers serisi için düşündüren tek şey sanırım. Genel olarak ise Heat için her şey oldukça iyi gidiyor. " X faktör " dediğimiz oyuncuların geçen seneki şampiyonlukta katkıların ne kadar büyük olduğunu hepimiz hatırlıyoruz sanırım. Bunların başında gelen Shane Battier ve Ray Allen Nets serisi ile tekrar takıma katkı verir hale gelmiş durumdalar. Özellikler sezonun son kısmında ve ilk kısmında hiç oynamayan Shane Battier'in tekrar rotasyonun önemli bir parçası olması Heat için çok önemli.

      Pacers ise bir takımın sezon içinde yaşayabileceği her şeyi yaşayarak yinede bir şekilde doğu finaline geldiler. Pacers hala sezon sonunda içine girmiş olduğu bunalımın etkisini atabilmiş gibi gözükmüyor. Atlanta serisine göre Hibbert ve özellikle David West'in performans olarak geri dönmesi en büyük avantajları olacaktır. Wizards son maçında West'in gösterdiği harika performans buna en büyük işaretlerden bir tanesi. Özellikle sezon içi maçları dahi Miami Heat maçlarına ayrı bir konsantrasyonla çıkmaları bu seriyi heyecanlı kılmaya aday yapan şeylerin başında geliyor. Peki Pacers Heat'i oynadıkları şu basketbol ile geçebilir mi ? O oldukça zor görünüyor. Öncelikle savunmalarını sezon başındaki seviyeye çıkarmak zorundalar. Heat'in yapacağı topa baskıyı ve rakibi her zaman top kayıplarına zorlayan savunmasını aşmak zorundalar. Bunun içinde en kilit isim tepe de pasları dağıtacak olan West ve oyunda kaldığı süre boyunca oyunu genel olarak yönlendiren Lance Stephenson , Paul George ikilisinin sürekli olarak doğru kararlar vermesine bağlı olacaktır.Pota altı uzunluk avantajlarını sonuna kadar zorlayıp Heat'e "fast break" şansı tanımamaları gerekiyor. Geçen seneden bir fark ise Pacers bu sene ev sahibi avantajlı olan takım.Pacers'ın bu avantajı seri boyunca kaybetmemesi  gerekiyor. Seri başlamadan önce Heat tabi ki favori olarak gözükse de  Pacers yapabileceği şeyler ile kapasitesi ile yinede seriyi kazanmak için aday. Bir playoff boyunca değişmesini beklediğimiz Pacers bakalım bu değişimi Heat karşısında gerçekleştirebilecek mi?  Seri öncesi kesin olan tek şey var, işler kesinlikle geçen seneki gibi olmayacak!

      Dipnot:  Şu yaşadığımız günler belki basketbol konuşmak -  yazmak için doğru günler değil ama biraz olsun gündemden , şu yazdığım şey   yaşananlardan kendimi soyutlayabildiğim ender 1-2 saat geçirmeme sebep oldu. Unutmayın ki adalet elbet yerini bulacaktır.,Yaşananların hesabı bir gün elbet sorulacaktır. En azından bizler bunun için elimizden gelen her şeyi sonuna kadar yapmalıyız.

                                                                       


4 Mayıs 2014 Pazar

Nba Playoffs 2014 İlk Tur Maçlarının Değerlendirmesi

                                   
                                    INDIANA PACERS : 4  - 3 :ATLANTA HAWKS


        Belki de Nba tarihinin gelmiş geçmiş en güzel 1. tur serilerini geride bıraktık. Toplan 8 eşleşmenin 5 i 7.maçlara kaldı.  Bir çok karşılaşmanın sonucu da uzatmalarda belli oldu. Böyle bir ilk turun ardından konferans yarı finallerine kalbimiz dayanacak mı gerçekten bilemiyorum.

        Playoff öncesi favori olarak gösterilen bir çok takım bu serilerden oldukça iyi dersler çıkardığını
düşünüyorum. Bunların başında da kesinlikle Indiana Pacers geliyor. Özellikle son maç sonrası sahada duruşları ile içinde bulundukları bunalımdan çıkmış gibi görünüyorlar ki bu Pacers'ın belki de 2 aydır en büyük sorunuydu bu. Başta dediğim gibi Pacers için çok önemli ve öğretici bir seri oldu Hawks serisi. Hawks'ın dış atışlar ile sürekli bunalttığı ( Hawks son maç 43 3 sayılık atış denemesinde bulundu. Nba Playoff Rekoru ) , sürekli konsantre olmaları gereken karşılaşmaları geride bıraktılar. Aslında seri boyunca Pacers sezonun başından beri yaşadığı hücum sorununa çözüm buldu. Fakat onları önemli bir takım yapan özelliği olan savunmalarından eser yoktu son maça kadar. Son maçta ise işler tamamen değişti. Sürekli bunaltan , pota altını Hibbert sayesinde karartan Pacers geri geldi ve  7. maçtan galip ayrılmayı başardılar.

        Hawks ise seri boyunca elinden gelenin fazlasını yaptı. Tamamen kendi basketbollarını Pacers'a kabul ettirdi. Kötü durumda olan Pacers'ın bu durumu oldukça iyi değerlendirdi ve kimsenin umut vermediği Hawks son maçta yarı final şansını geri tepti. Kısmen başarılı olan bir sezona böylece güzel bir nokta koymuş oldular.

       Pacers ise son maçta her ne kadar toparlanmış olarak görünmüş olsa da gelen bu süreç dolayısı ile herkesin kafasında bir şüphe ile konferans yarı finallerine girecekler. Bakalım yarı finallerde iyi  Pacers'ı mı yoksa bunalım dolu olan Pacers'ı mı göreceğiz ?

                                 CHICAGO BULLS : 1  -  4 : WASHINGTON WIZARDS

      Chicago Bulls bir sezona daha ilk turda elenerek veda etti. Noah'ın sırtında taşıdığı takım bu seneyi de boş geçti. Bunun  için ortada bir çok neden var tabi ki. Sezonun başında sakatlanan Rose'un bu seneyi de boş geçmesi , hücum olarak oldukça sınırlı olmaları , Boozer'ın hayal kırıklığı yaratan performansı bunların başında geliyor elbette. Bu yaz kesin olarak yeni bir oluşuma girecek olan Bulls buna ne kadar ihtiyacı olduğunu bu seride bize bol bol gösterdi.

      Wizards ise kendileri için harika bir seriyi geride bıraktı. Her ne kadar formsuz olsa da oldukça iyi bir
savunma takımı olan Bulls'a karşı harika hücum ettiler. Sezon başından beri devamlılık sorunu yaşayan Wizards Playoff'lara ne kadar konsantre geldiğini herkese gösterdi. Özellikle hücumların Wall - Beal üzerinden değil de Nene üzerinden şekillenmesi hücum aksiyonlarının daha verimli olmasını sağladı. Ariza'ya da değinmek gerek herhalde. Oldukça iyi bir savunmacı olarak bilinen Ariza bu seride takımın en kilit isimlerinden biriydi. Savunmanın yarı sıra harika hücum katkısı verdi. Wall - Beal - Nene üçlüsüne konsantre olan Bulls savunmasını harika cezalandırdı ve sezon içinde hücum anlamında gösterdiği gelişimi Playoff'lara da yansıtmış oldu. Wizard bu performansı ile konferans yarı finalinde karşılacağı Pacers karşısına da favori olarak çıkıyor bence. Bakalım sezonun Sürprizi Wizard mı olacak ?

                         
                       TORONTO RAPTORS : 3  -  4  : BROOKLYN NETS

            Batı konferansın da her maçı klasik olmaya aday karşılaşmaların arasında unutulan bir seri gibi olsa da 7 maçlık adeta " kan gövdeyi götüren " bir seriyi geride bıraktık.

            Genç Raptors takımı ellerinden geleni yaptılar. Özellikle seyircisi ile bütünlüğü yakalayan Raptors
belki de sadece bir blok ile seriyi kaybetti. Lowry ve 2. maç 4. periyot sonrası açılan Demar Derozan Raptors'ın seri boyunca kilit isimleri oldu. Her maç harika hücum performansları izlettiler bizlere. Takım olarak da skor ne olursa olsun sürekli oyunun içinde olan , sürekli maçı arzulayan bir takımdı Raptors. Harika bir genç kadroya sahipler. Gelecek için umut veren bu genç takım kendileri için belki de yaralayan fakat aynı zamanda oldukça öğretici olan bu seriden maalesef elleri boş dönüyorlar.

             Nets ise belki de tecrübenin bazı yerlerde ne kadar önemli olduğunu bizlere gösterdi. Egolarından tamamen arınmış Pierce Ve Garnett ile hücum açısından harika bir seri geçiren Joe Johnson takımı sırtlayan isimlerdi. Zaten seriyi de son saniyede Pierce'ın bloğu ile kazandılar diyebiliriz. Toronto'nun bunaltan topa baskısını , sürekli olarak Johnson'a gelen ikili sıkıştırmaları akıllı oyunları ile aştılar. Deron Williams' a değinmek gerekirse şunu söylemek gerek sanırım. Artık eski Deron Williams'ı sanırım hiçbir zaman göremeyeceğiz. Özellikle delicilik konusunda tamamen bitmiş durumda. Şuanda şutu var olduğu sürece iyi bir guard olacak gibi duruyor. Bu artık işlerin daha ciddiye binmesi ile değişir mi bilmiyorum ama sürekli gelen bilek sakatlıkları ve ağrıları ile zor gözüküyor. Nets çok zorlu bir seriyi geride bırakarak dinlenmiş Heat karşısına gelecekler fakat sezon içindeki maçlarda Heat maçlarına bu kadronun ayrı bir performansla çıktıklarını da unutmamak gerek. Harika bir seri bizleri bekliyor.

                             MIAMI HEAT : 4  -  0 : CHARLOTTE BOBCATS

               Belki de yıllar boyunca konuşulacak bu harika ilk tur serilerinin en sıkıcı serisiydi diyebiliriz.
Özellikle Al Jefferson'ın ilk maçta ayağından sakatlanması ile seri noktalanmış oldu desek çok da yanılmayız. Her ne kadar son maç harici Al Jefferson oynasa da sahada ayaklarının onu taşıdığı değil , onun ayaklarını taşıdığını çok net bir şekilde görebiliyorduk. Bobcats yinede son saniyeye kadar ellerinden geleni yaptı. Bence kendilerince harika geçen sezonu karakterli bir şekilde noktaladılar.

              Heat için ise ısınma tadında bir seri oldu. Her ne kadar geçen seneki  Bucks serisi kadar rahat bir seri olmaması belki de onlar için gelecek için en önemli şey. Normal sezonda da her ne kadar rölanti de gitmiş olsalar da bakalım yarı final maçlarında şampiyon seviyesine çıkabilecekler mi ?


                           SAN ANTONIO SPURS : 4  -  3 : DALLAS MAVERICS

                  İlk turların bu kadar efsanevi olmasını sağlayan en önemli seriydi bu seri. Tamamen taktik savaşların döndüğü hiçbir molanın Tv molası olmadığı bir seriydi. Seriyi güzelleştiren , seriyi bu hale getiren tabi ki de Dallas Maverics'ti.

                 Mavericks sezon boyunca iyi bir hücum takımı fakat vasat bir savunma takımı olarak ön plana
çıktı. Bu seride ise işleri tersine çevirmeye başladılar.Playoff'un en güzel tarafı olan tek rakibe göre hazırlanmayı en iyi şekilde kullandı Maverics. Spurs'ün adeta makine gibi işleyen hücum düzenini alt üst ettiler. Her perde de adam değiştirerek sürekli Spurs'ün kafasını karıştırarak Spurs'ü bütün hücum setlerine ters oynatmaya ittiler ve serinin anahtarı da bu oldu. Seri de bir çok hikaye var aslında. Vince Carter'ın son saniye 3 sayılık atışı ile maçı kazandırması , Dalembert'in sakatlanması bunlardan sadece bir kaçı. Dallas yapabileceğinin en iyisini yaptı fakat sonunu getiremedi. Peki neden getiremedi ?

                  Spurs yıllardan beri bu seviyede oynayan , Özellikle Duncan, Parker, Ginobilli ve tabi ki Pop ile her türlü maça çıkmış bunları yaşamış bir takım.İlk 4 maçın mutlak hakimiydi  Dallas. Spurs  bu akıl oyunlarına başta çok yanıt veremese de son 2 maç çok ayrı bir Spurs izledik. Özellikle erken hücum etmeye alışan , kimlik değişimini sağlayan Spurs, hücum setlerinin çoğunun  uzunlar üzerinden pas alışverişi ile oynayınca Dallas'ın sürekli adam değiştiren savunması bir çok kötü eşleşme ile çoğu kez dezavanjlı durumda yakalandı. Spurs savunma konusunda da 5. maç Carter'ın çıldırması dışında Dallas'ın dış atış bulmasına izin vermedi. Nowitzki savunmasın da Splitter harika iş çıkardı ve özellikle son maç ne kadar üstün olduklarını çok net bir şekilde gösterdi.Sonunda akıl oyunları ile dolu koskocaman seriyi Spurs kazanmasını bildi.Bu seri eminim ki Spurs'e çok şey katmıştır.Kendi düzenleri işe yaramayınca rakibe göre ayak uydurmaya alışmaları ve daha bir çok şey Spurs'ü çok daha iyi bir takım haline getirmiştir. E böyle bir güzel seriden sonra da bize çok şey demek düşmez. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

                         HOUSTON ROCKETS : 2  -  4 : PORTLAND TRAİL BLAZERS

                     İlk turun harika serilerinden biri de bu seri oldu. Gerçi Batı da oynanan her seri inanılmaz maçlara tanıklık etmemize neden oldu. Bu seri ise Harden'ın çöküşü ve Aldridge ve Lillard'ın  yükselişi ile hatırlanacak.

                     Houston sezon boyunca devamlılık sorunu yaşadı. Maç içinde sürekli kopma yaşayan bir
takımdı. Özellikle savunma konusunda eksiklikleri oldukça canlarını  sıkıyordu. Fakat kadro kalitesi onları buraya kadar getirdi. Sezona 2 uzunla Howard ve Ömer ile başlayıp daha sonra Jones'un yüksek performansı ile ilk 5'e yerleşmesi hücum konusunda Rockets'a hücum konusunda daha çok esneklik kattı. Fakat bu seride işler öyle olmadı. Özellikle Aldridge savunmasında çok büyük sıkıntılar yaşadı Rockets. Howard'ın eski savunma korkutuculuğunun olmaması ve Aldridge enfes oynaması Rockets'ı tekrar Howard- Ömer ikilisi ile oynamaya itti. Böyle olunca sezon içinde bulduğu karakteri kaybeden Rockets seri boyunca çok zorlandı. Takımın skor yükünü çöken Harden ise felaket bir seri geçirdi. Seri boyunca tamamen ortalıktan kaybolan Harden savunma eksikliği yüzünden Lillard ve Wesley Matthews'ın savunması konusunda oldukça sıkıntı çekti Rockets.

                       Portland ise harika bir seri geçirdi. Sezon başı ve ortasında yakaladıkları yüksek performansı takım halinde bu seride de gösterdi. Baş aktörlerin rollerini oldukça iyi oynaması ve özellikle ilk beşinin maksimum katkısı serinin anahtarlarından biri oldu diyebiliriz. Sezon içinde yükselen yıldızlar Lillard ve Aldridge bu seride göz kamaştırdı. Akıcı hücumları ve Harden'ı  kurulan baskı ile adeta hayattan soğuttular ve yıllar öncesinde Brandon Roy'un maç kazandıran basketinin birebir aynısını bu sefer bitime 0.9 saniye kala Damien Lillard attı. Lillard şuanda oynadığı basketbol ile süperstar seviyesine çıktığını bizlere bir kere daha göstermiş oldu.Seriyi , bu seriye yakışan bir şekilde son noktayı koyan Portland oynadığı basketbol ile Spurs ve bütün takımlara sezon içinde olduğu gibi göz dağını vermiş oldu.

                       LOS ANGELES CLİPPERS : 4  - 3 : GOLDEN STATE WARRIORS

             Temponun bir an bile düşmediği seyir zevkinin yüksek olduğu bir seri oldu bu seri. Zaten GSW'yi izlemek her zaman büyük bir keyif. Oynadıkları basketbol ve tabi ki Stephen Curry basketbol sevenler için bir nimet gibi. Ve gün olsa izlerim dediğim bu seride kazanan Clippers oldu.

               Clippers sezona özellikle Doc Rivers'ın gelişi ile oldukça umutlu başladı. Blake Griffin'in hücum konusunda özellikle orta mesafe şutlarında   göstermiş olduğu gelişim takımı bir kaç seviye daha yukarı çekti. Fakat sezon boyu sakatlıkla boğuşan Chris Paul bu seri boyunca da bacağındaki sakatlık yüzünden %100 oynayamadı.Chris Paul'un sakatlığı takımın özellikle organize olmasında oldukça sıkıntı yaşamasına neden oldu. GSW'nin kısa kadrosunun  baskılı savunmasına ve tempolu oyununa yanıt vermekte oldukça zorlansalar da 7. maçta galip gelerek seriyi kazanmayı başardılar. Son maçta ise Deandre Jordan ve J.Crawford  sahneye çıktı. Jordan'ın pota altını karartması GSW'yi tamamen dış atışlara dayalı oynamaya itti ve GSW maçı dış atışlar ile sadece bir yere kadar getirebildi. Maçın sonunda Doc Rivers'ın ve oyuncuların reaksiyonları birbirlerine ne kadar bağlı olduklarını ve Doc'ın takımın lideri olduğunu bütün oyuncularına hissettirdiğini net bir şekilde görebildik.


               GSW belki de Nba in seyir zevki açısından en iyi takımı. Zaten Curry'i izlemek ayrı bir zevk. Belki de şuanda Nba'in en iyi şutörleri arasında. "Splash Brothers" yani Kley Thompson - Stephen Curry ikilisi günümüz basketboluna farklı bir bakış açısı getiren bir ikili. Oldukça genç bir kadroya sahip olan GSW dinamizmi ve tempolu oyunu ile Clippers'ı oldukça zorladı. Ve belki de 1-2 detay ile bu sezon ki  maceralarına nokta koydular. Fakat gelecek sezonlar için oldukça umut veren bu genç kadro, ileride çok daha iyi yerlere gelecektir bundan eminim.

                            OKLAHOMA CITY THUNDER: 4  -  3 : MEMPHİS GRİZZLIES

              Serinin 7 maç sonunda bitmesi  "Klasik Memphis" demenize yol açsa bile işler bu sefer pek öyle değildi.
               OKC belki de Nba'in en potansiyelli kadrosuna sahip bir takım. Fakat korkarım ki bu potansiyeline hiçbir zaman  ulaşamayacak bir takımda aynı zamanda. Koç Scott Brooks'un kadro konusundaki yönetim beceriksizliği gün geçtikçe ilerlemeye devam ediyor. Derek Fisher ve Caron Butler'a anlamsız bir şekilde oldukça uzun süreler vererek  Brooks elindeki genç kadroyu sezon boyunca Playoff'lara hazırlayamadı. Bunca süredir hala takımı bir üst seviyeye getirememesinin yanı sıra elinde  skorer kimlik açısından Nba'in en büyük yıldızına  sahip olmasına rağmen, Durant hala bulduğu her sayıyı kendi yaratıcılığı ile buluyor. OKC'yi izlerken sahadaki oyuncuların sanki doğaçlama olarak oynadığınızı düşünüyorsanız korkmayın yalnız değilsiniz.

                OKC bu seride oldukça zor zamanlar geçirdi. Memphis'in inatçılığı , savunma konusundaki üstün  

başarısı onları oldukça zorladı. Hatta öyle zor zamanlar geçirdiler ki Durant'in bile sorgulanmasına neden oldu. 7. maça kadar Memphis savunmasına bir türlü istedikleri gibi hücum edemeyen OKC 7. maçta işleri tam tersine döndürdü. Nba Playoff tarihinin bir maçta takım olarak en yüksek yüzde ile hücum eden takımı oldular.Fakat tabiki  serinin kazanılmasındaki en büyük faktörlerinden biri Zach Randolph'un 6. maçta Steven Adams'a yaptığı hareket sonrası 7. maçta cezalı olması oldu. Zaten hücum konusunda kısıtlı olan Memphis Randolph'un eksikliğini maç içinde oldukça aradı. Memphis seri boyunca kendi kimliğini son maşa kadar göstermeyi başardı. İnatçılığını, skor ne olursa olsun maçtan kopmamayı ve savunmadaki başarıları ile oynadıkları seriyi bir kez daha 7. maça kadar getirme başarısını gösterdiler fakat yine 2 sezondur olduğu gibi hücum konusundaki eksiklikleri ve Mike Conley'nin sakatlığı ve Randolph'un eksikliği sezona nokta koymalarına neden oldu. Gelecek sezon için bu hücum sıkıntılarını nasıl çözecekler bilmiyorum fakat buna bir çözüm bulamadıkça Memphis'in daha ileriye gitmesi oldukça zor gibi gözüküyor.