2 Nisan 2013 Salı

Keşkeli Mesafeler

* Yazıya geri dönüp bakmadan yayınladım. Saçma gelirse basabilirsiniz küfürü hiç sorun değil. Yazmak için yazılan yazılardandır. Biraz da ağlama yazısıdır.



    Hayatta en çok yaptığımız şeylerden biri keşke demek sanırım. Bunun nedeni ya hiçbir şeyin bizim için yeterli olmaması  ya da gerçekten hepimiz ne zaman olursak olalım biraz mutsuzuz. Keşkeler kötü şeyler. Ailesi ile pazar gezmeğine çıkmış , istediği oyuncağı aldıramamış çocuk kadar hayal kırıklığı yaratan , sigara içen adamı daha çok sigara içmesine neden olan , kısaca aslında hep az biraz mutsuz olduğumuz hayatımız da bizi daha da mutsuz eden şeyler keşkeler.

   Kendi açımdan bakarsak bu zamana kadar pek keşke diyen birisi olmadım. Olanlara " olacağı varmış " deyip kabullendim hep. Bu biraz vurdumduymazlıktan dolayı , biraz da belki de çoğu insan da olan " hayali dünyaya" sahip olmamaktan kaynaklı herhalde. Sonuç olarak keşkeler adamın  içini sıkar. Sahip olduğumuz göreceli mutlu hayatı mutsuzluğa çevirir. En azından öyleymiş bunu anladım.

    Hayatta bazı dönüm noktaları var ki , onun gerçekten dönüm noktanız olduğunu o an anlayabiliyorsunuz. Ve işte onun farkına vardığınız an elinizden bir şey gelmiyorsa dünya da ki en içten keşkesini söylüyorsunuz.İçinizi karartan , elinizde ki tüm güzellikleri bir anda yok eden size bir sigara daha yaktıran düşüncelere boğuluyorsunuz. Boğuldum da.O an , o dönüm noktam da her şeyi değiştirmeyi o kadar istedim ki bir an gerçekten başarabileceğimi sandım. Çocukça..

     Mesafeler de keşkeler filminin yardımcı erkek oyuncusu  gibi. Hayatımız da sürekli bir şeylere mesafe var sanırım. Maddi mesafeler. Yer zaman mesafeleri. Hayatının insanı olduğunu düşündüğün kişiye olan mesafeler vs. İşte bu mesafelerin hayatının içine sıçtığını anladığın an ve mesafeler de " keşkeli mesafeye " dönüşünce küçük göreceli  mutlu hayatını altüst edebiliyor. Ediyormuş da. Mesafeler çok salak şeyler. Bazen  özlediğin şeyi gerçekten özleyeceğin kadar görmene engel olan , yanında olmasını istediğin insan ile yeterince yan yana olamadan , yani aslında yer , zaman ve kişiye duyduğun platonikliği yeterince yaşamana bile izin vermeyen bir şey. İşte böyle bir durumdayım şuanda. İstediğim insanın , istediğim yerin  , istediğim hayatın  aklında olamayacak kadar az tanıdığım , tanıdığı bir ortam da arada ki mesafelerden yakınıyorum. Keşke diyorum içimden , keşke bunları değiştirebilecek bir şey yapabilsem.. Sonra da bir sigara yakıp 10 dk da olsa " olmayacak duaya amin  " dediğimin farkına varıyorum.

    Şuanda bu içimde ki kocaman " mesafeli keşkeyi " değiştirebilecek hiç bir şey yok. Ama eğer sizin varsa , az da olsa keşke dediğiniz hayatı ya da her neyse onu elde etme şansınız varsa bunu yapın. Yapmaya çalışın. Çünkü biz " keşkeli mesafeciler " olarak sizin yerinizde olmayı her şeyden çok isterdik emin olun.  

   Buraya kadar gelip okuyanlara yazı sonrası anlamlı şarkı ;

http://www.youtube.com/watch?v=vmmg1uoIuMM