4 Haziran 2014 Çarşamba

NBA FİNALLERİ 2014 - İntikam Soğuk Yenen Bir Yemektir!

        Genelde çoğu filmde işlenen  bir konudur intikam duygusu. Filmde karakterimiz  geçmişte yaşadıklarının acısını çıkarmak için güçlenerek gelerek ortalığı birbirine katıp  intikamını alır. İşte bu senaryo bu sefer 2014 Nba finallerinde karşımıza çıkacak.

        Geçen senenin Nba finalistleri bu sene tekrar karşı karşıya geliyor. Eğer geçen seneki finalleri izlemiş iseniz, ne kadar harika bir seri olduğunu hatırlayacaksınızdır mutlaka.Özellikle  harika bir 6. ve 7. maç izlemiştik. 6. maçta Miami beklenmedik bir şekilde Ray Allen'ın sağ dipten attığı üçlük ile  maçı uzatamaya götürerek uzatma sonunda maçı kazanarak adeta serinin kaderini orada belirlemişti. Geçen seneye kıyasla 2 takımda da hatırı sayılır miktarda değişiklikler söz konusu. Öncelikle Miami Heat'ten başlayalım.

        Heat' de geçen seneye göre rotasyon olarak çok büyük değişiklikler yok aslında. Özellikle Brooklyn serisinden sonra Shane Battier'in de rotasyona dönmesi ile Heat geçen seneki rotasyonuna geri dönmüş durumda. Bench katkısı olarak da bu yıl Ray Allen'nın yanına Lewis ve kendini her konumda geliştiren Norris Cole katıldı. Andersen'in sonradan girip pota altı savunma konusundaki büyük katkısı bu yıl aynı şekilde devam etmekte. Peki Miami'de asıl ne değişti?

       Dwyane Wade ve Chris Bosh. Normal sezonda aralıklı olarak dinlendirilen Wade, geçen seneye kıyasla
 playoffları harika geçiriyor. Daha fazla sorumluluk alıp daha fazla verimli oynuyor. Belki de dinlenmişliğin vermiş olduğu enerji ile eski günlerindeki gibi maçı domine edebilecek performanslar ortaya koyabiliyor. Geçen seneye kıyasla James'in üzerindeki baskıyı oldukça hafifletebilen ve rakipler için büyük bir tehlike oluşturan bir unsur haline geldi Wade. Özellikle Indiana serisinde bizlere bunu çok net gösterdi. Çok akıllı oynayıp takımın skor yüıkünü çekmeye çalışarak  aynı şekilde harika bir savunma karakteri ortaya koydu.          
     
       Chris Bosh ise bu sene iyiden iyiye 3 sayılık tehdidini geliştirmiş durumda. Hücumun açılması açısından ve ekstra skor opsiyonu olarak  Bosh'un 3 sayılık tehdidi çok önemli bir konumda Heat için. Özellikle bu seri için konuşacak olursak, Bosh'ın dış şut tehdidi ile Splitter'ı boyalı alanın dışına çıkaracak olması Heat'in penetre hücumlarının verimliliğini çok daha fazla arttıracaktır. Bosh hala çok iyi bir savunmacı olmasa da  bir nebze de olsa işin savunma kısmında da kendini oldukça  geliştirmiş durumda. İyi bir pota altı savunmacısı olmasa da hırsı ve 2 yıldır oynadığı konum ile çok daha iyi bir savunmacıya dönüştü kesinlikle.

        San Antonio Spurs ise işin mental kısmında bambaşka bir seri geçirecek. Yazının başında belirtiğim intikam duygusu ile oynayacaklar bu seriyi. Bu duygu seri için hem avantaj hemde dezavantaj olarak dönüşebilir. Akıllar geçen senede kalıp kendi düzenleri dışında oynamaya başladıkları anda kaybeden taraf olacaklardır. Her ne kadar belki de Nba'in karakter olarak en sağlam, en olgun takımı olsalar da şampiyonluğu 40 saniyede yaptığınız hatalar ile kaybettiğiniz takıma karşı yine böyle bir seri oynuyorsanız her şey olabilir.

         Geçen seneye göre Spurs' deki değişimler sistem olarak değil bireysel olarak söz konusu. Her ne kadar
Kawhi Leonard beklenen gelişmeyi göstermemiş olsa da diğer yan parçaların her biri geçen seneye göre kendini oldukça geliştirmiş durumda. Splitter'ın daha pasör bir uzun haline gelmesi ve harika bir pota altı savunucusu haline gelmesi,  Mills'ın kenardan gelerek kişisel yetenekleri ile bulduğu skor gücü, Green'in  inanılmaz 3 sayılık tehdidi ve bence OKC serisinin yıldızı Borris Diaw'ın her anlamda inanılmaz gelişimi Spurs'ü harika bir takım haline dönüştürüyor. Maç içerisinde 3 farklı stilde basketbol oynayan bir takım Spurs. Bu onları hücum konusunda adeta durdurulmaz kılıyor.6. adam olarak oynayan Ginobilli takım olarka hücumda tıkandıkları zaman  oyun kurucu rolünü üstlenerek ve sorumluluk alarak  takımı harika bir şekilde yönetiyor. Üstüne Diaw' da oyuna girince harika bir pas takımına dönüşüyor Spurs. Zaten Nba'in normal sezonda en fazla asist üzerinden sayı bulan takımı. Bu makine gibi çalışan düzenin hiç mi zayıf noktası yok?

      Elbette var. Rakip takım Spurs'ün kendi oyununu oynamasına izin vermedikleri zaman ya da onları  oynadıkları oyun dışına ittikleri zaman Spurs  oldukça zorlanıyorlar. Bunun en güzel örneğin,  Dallas serisinde gördük. Diğer büyük bir sorun ise atletik , hareketli takımları savunma konusunda oldukça sorun yaşıyorlar. Her ne kadar rol oyuncuları genç olsa da takımın savunma alışkanlıkları buna uygun değil. Bunun da en güzel örneğini OKC serisinde gördük. Russell Westbrook savunmasında inanılmaz zorlandı Spurs ve delici kısaların savunulması konusunda ne kadar zayıf olduklarını bir kere daha görmüş olduk. Bu savunma zaafları Heat serisinin kaderini belirleyecek sanırım. James ve Wade penetreleri üzerinden gelişecek Heat hücumlarını ne kadar nasıl savunabilecekler büyük bir soru işareti. Hücum kısmında ise Miami'nin enfes topa baskılı savunması karşısında nasıl bir çözüm bulacaklar hep birlikte göreceğiz.

       Onca faktör ve yoğun bir şekilde  intikam duygusu barındıran bu harika serinin hiç bir anını kaçırmayın derim. O yüzden şu yaklaşık 2 haftayı uykusuz geçirmeye şimdiden kendinizi alıştırın derim.