24 Mart 2013 Pazar

İçini Döktüren Yazi - 2

Burayı açmadan önce aklımda sadece basketbol ile ilgili yazılar yazmak vardi. İnsan dolaysıyla konuşmak istediği şeyleri konuşamayınca buraya yazıp içini dökmek istiyor. Aslında burası içini döktüğün yer. En azından öyle olduğunu su sıralar daha iyi anladım.

   Hayatımızda şöyle bir paradoks var. Hep sahip olamadığımız şeyleri istiyoruz. Sanırım bu herkes için geçerli. Fakat bende durumlar biraz daha değişik. Neye sahip olduğumu bile bilmeden sahip olamacağım şeyleri , insanları , o insanlarla en olmayacak hayatı istiyorum. Ve bunları isterken de  sanki olacakmış gibi düşünüp , daha sonra olmayacağını anlayınca üzülüyorum. Ne kadar salakça bir şey aslında değil mi ? İnsan kendini ne kadar kolay üzebiliyor boş yere.

   İşin daha kotu yani kafamız da istediğimiz insanların , hayalini kurduğumuz insanların bize uygun olup olmadığını bilmeden , hatta bazen onları tanımadan bile istiyoruz. Bunu  ne kadar saçma olduğunu yazarken bile anlasam da şu soru geliyor aklıma ; Sevdiğimizi düşündüğümüz , kafamızda hayalini kurduğumuz o insanla olamayacaksak başkası ile olmak bizi nasıl olur da mutlu edebilir ki ? Nasıl bu düşünceden kurtulup mutlu olmayı başarabiliriz ki ?

    Yapmam gereken şeyi biliyorum aslında. Kafamdan bu oldukça " ütopik " düşünceyi atıp her şeyi oluruna bırakmalıyım. Fakat iste dediğim gibi , sizi mutlu edeceğine emin olduğunuz insanı , onun o müthiş hayalini bırakıp nereye gidebilirim ? Nereye gitmeliyim ?

   Düşünceler o kadar yoğun ki pek bir şey düşünmek bile istemiyorum şuanda. Biraz içmeden oturup şu  " içini döktüren yazıyı " bile yazamıyorum. En iyisi ben gidip biraz daha içeyim de düşüncelerim o "ütopik" hayaller ile dansına  devam etsin.

1 yorum:

  1. Nedendir bilmem... yazında bni yorum yapmaya iten hatta büyük bi istekle kosturtan bişiler vardı.. Belki içten yazdıgını düşünmem belkide sölediklerinde kendimi bulmam... Her insanın olmadıgı seyleri istediği doğru belki ama imkansızı mı yoksa yapabileceklerini mi istedikleri tartısma konusu ... Ben ütopyada yasayıp olmıcak seyleri isteyenlerdenim eminim ki azınlıktayız .. hatta bazen yanımdaki insanları hayalimle karsılastırdıgımda elime gecen sonucla ugradıgım moral bozuklugu beni alt üst eder ...Bazen düşünüyorum acaba ben mi cok sey istiyorum yani bn mi yanlış düşünüyorum ?? Bütün çevremdekiler niye bnm kadar imkansızı istemio?? Suc bnde mi yoksa bn mi abartıyorum ... Kim istemez ki hayatında eglenicegi beraber keyif aldıgı seyleri yapmayı seven insanlar olmasını ... Bazen tartısmayı bazen deli gibi eglenmeyi bazen sadece sahilde oturmayı .. ama konustugunda keyif almalı insan cevresinden neyse konuyu saptırdım galiba ..Şu oluruna bırakma meselesi var ya tamamen yalan .. Nasıl bırakıcaksın ? Hayallerinden vazgeçmek değil mi oluruna bırakmak yada olanların snn için doğru oldugunu nerden biliceksin ?? On yıl sona su anki durumundan ne gibi farkların olucak nasıl yasıyor olucaksın.. Galiba bana bir kahraman lazım bni bu ütopyadan cıkarıcak olan..( kesin o kahramanıda kahraman olarak görmem bn:))) Sence varmı böle biri??...

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.